Terziler ‘Tamirci’ Oldu

Yarım asırdır terzilik, 20 yıldır da Ordu Terziler ve İşçiler Esnaf Odası Başkanı Ekrem Ayan, yeni çırak yetişmemesi nedeniyle terzilik mesleğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Uğur Kahyaoğlu
Uğur Kahyaoğlu Tüm Haberleri
Büyütmek için resme tıklayın

4 Haziran, ABD’de Dünya Terziler Günü idi. Bir diğer adıyla; “Terzilere Teşekkür Günü.” Ülkemizde de, 1978 yılından bu yana her 28 Mayıs; “Terziler Günü” olarak kutlanmakta.

Ben de Dünya Terziler Günü’nde bu mesleğin duayenlerinden ve Ordu Terziler ve İşçiler Esnaf Odası Başkanı Ekrem Ayan ile mesleği konuştuk. Ona gelmeden de şöyle terziliğin tarihçesine bir baktım.

Mübarek mesleklerdendir. Kutsal kitaplarda kıyafet dikmek, ilk maddî buluşlardan biri, belki birincisi. ‘Bizzat’ tanrı, Havva ve Adem’e deriden kıyafetler yaparak, terziliğe el vermemiş mi?

Terzilik, tarihi çok eskilere dayanan bir meslektir. İlk insan ve ilk peygamber Âdem (A.S) zamanından beri insanlar giyinme ihtiyaçlarını dokuma, deri ve buna benzer şeylerden elbiseler dikerek karşılamışlardır. Önceleri kemik parçalarını iğne olarak kullanan insanlar, deri parçalarını birbirine ekleyerek giysiler yapmaya başlamışlardır. Daha sonraları kumaş dokuma sanatı gelişmiştir. Dokunan bu kumaşları kesip biçme, dikip süsleme, insan vücuduna uydurma durumu ortaya çıkmıştır.

Mesleği terzilik olarak bilinen, ilk kez iğne ile dikiş diken ve ilk defa elbise dikip giyen de Hazreti İdris (A.S)’dır. Ondan önceki insanlar, hayvanların derilerini giymişlerdir.

İdris Aleyhisselam, Şit Aleyhisselam’ın torunlarındandır. Elbiseyi diken ilk insan olması hasebiyle terzilerin piri olarak kabul edilir. İlk defa iğne ile dikilmek suretiyle giyinme olayı İdris Aleyhisselam ile başlamıştır.

Terziler Günü’nün tarihçesi

4 Haziran, “Dünya Terziler Günü” (Terzilere Teşekkür Günü)dür. Bugünün “Dünya Terziler Günü” ilan edilmesinin nedeni de 19.yy. sonlarında, dikiş makinesinin patentini alan Sir Elias Howe’un doğum gününün 4 Haziran olmasıdır. Gerçi dikiş makinesi üzerinde ondan önce pek çok kişi çalışmıştır. Ancak, ucunda delik bulunan bir iğnesi, altında mekiği olan ve zincir dikişi beceren makineyi bulan kişini Howe olmasıdır.

Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan terzilik üzerine önemli Atasözleri ve özlü sözler de vardır; “Terzi kendi söküğünü dikemez.” ,  “Terziye dinlen demişler, ayağa kalkmış” atasözleri gibi.

George Bernard Shaw’a ait; “Benim en iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse, derhal o andaki ölçülerimi alır. Oysa bütün öteki tanıdıklarım benim hala eskisi gibi olduğumu düşünürler.” Sözü gibi.

Wallace Martin Lindsay da; “Dünya terzi dükkanı, ölçüyü veren gider.” Demiş.

Osmanlı’da bir terzi makasında da şöyle yazıyor; “Her elini sıkanla dost, her canını sıkanla düşman olma.”

Gelelim günümüze.

Ordu Terziler ve İşçiler Esnaf Odası Başkanı Ekrem Ayan, yarım asırlık terzilerimizden Mesleği boyunca, siyasetçisinden bürokratına, esnafından fabrikatörüne binlerce kişiyi giydirdi. Sayıları azalsa da kaliteyi bilenlere takım elbise, pantolon ya da ceket dikmeye devam ediyor.

-Başkanım işler nasıl gidiyor?

“Terzilik mesleğinde şu anda eski işler yok. Eski iş kapasitesini mumla arıyoruz deyimini kullanabilirim. El emeği, yani ısmarlama dediğimiz müşteri ölçülerini dikmemiz çok çok azaldı.”

-Ama yine de bir çok terzi dükkanı hala açık. Nasıl dönüyor, ya da nasıl geçiniyorlar?

“Tabi az da olsa kaliteyi bilenler ısmarlama giyiniyor. Ama en çok işimiz tamirat üzerine. Tamir için gelenler çok arttı.”

Terziler tamirci oldu!

Evet, Ekrem usta gibi yıllarını terzilik mesleğine veren terziler artık pantolon ve elbise dikmeyi bıraktı, tamircilik yapmaya başladı.

-En çok ne tamiri yapıyorsunuz?

“En çok mont tamiri, termal değiştirme gibi tamirler yaptırıyorlar. 20-25 yıl öncesine kadar terziler tamir nedir bilmezdi. Herkes kumaşını getirir veya bizdeki kumaşlardan beğenir, pantolon, takım ya da ceket diktirirdi. Şimdi ise daha çok tamir, daraltma veya kısaltma işlemi yapıyoruz. Evet insanlar giyindiği sürece tamir olacak ama mesleğimiz de yok olmamalı.”

Ucuz olan naylon

Ekrem usta mesleklerini en çok hazır giyimin etkilediğini söylüyor ve hazır giyimi tercih edenlere de; “Hazır giyimde kaliteyi takip etsinler çünkü piyasada çeşitli ucuz mallar var naylon cinsi olan mallar var biraz daha kaliteli mal alırlarsa daha iyi olur” tavsiyesinde bulunuyor.

-Peki hazır giyim ile terzi dikimi arasındaki fark nedir?

“Çok fark var, başta kalite. Zaten gençlik bunu bilmiyor bilseler hazır almazlar. Bizim müşteri yaşımız 40-50-60 yaş arası. Yaşlılara elbise dikiyoruz onlar ısmarlamanın daha kaliteli olduğunu, dikimin daha kaliteli olduğunu bildikleri için hala diktirmeyi tercih ediyor ama gençlik bu kaliteyi bilmiyor.”

Geriden yetişen yok!

Bu kutsal mesleğin en sıkıntılı konusu da yeni terzilerin yetişmemesi. Ekrem usta da 30 seneden beri çırak yetişmediğini, bulamadıklarını söylüyor. Bu da terzilik mesleğinin geleceğinin tehlikede olduğunu gösteriyor.

20 yılı aşkın oda başkanlığını yürüten Ekrem Ayan, 80’ı bayan 170 üyelerinin bulunduğunu belirterek, pandeminin de sektörü olumsuz yönde etkilediğini hatırlatıyor.

Söyleşimizin sonunda Ekrem usta ile vedalaşırken, onun ve şahsında tüm terzilerin gününü kutladık, iyi varsınız. Umarım makineleriniz hiç susmaz, makasınız körelmez, dedim…

 

05 Haz 2023 - 11:59 -

Muhabir  Uğur Kahyaoğlu